![]() |
|
![]() |
|
![]() |
Hastalığa ilişkin sorular
![]() |
Sayın hocam, Ben 35 yaşında mart ayının sonuna kadar hiç bir şikayeti olmayan bir hastayım. Mart ayının sonunda yaptırdığım Smear (yayma) testinde malign (kötü huylu) skuamöz hücreler saptandı. Bu sonuca dayanarak birkaç gün içinde konizasyon yapıldı ve 7 adet doku parçasının 4’ünde in situ karsinom, 2’sinde orta displazi, 1’isinde ağır displazi saptandı. Sonuçta Endoservikal gudde tutulumu gösteren in situ yassı epitel hücreli karsinom tanısı kondu. Takibinde ikinci smear testi yapıldı ve ağır derecede displazik skuamöz hücreler saptandı (CIN III). Bunun takibinde biyopsi yapıldı ve ağır derecede displazik skuamöz metaplaziler ve koilositoz belirlendi. Takibinde yine konizasyon yapıldı ve Gudde lokalizasyonlu in situ yassı epitel hücreli karsinom odağı, erozyone kronik servisit, yabancı cisim granülasyon dokusu yer yer koilositoz ve hafif derecede displenik değişiklikler gösteren adenoskuamöz metaplaziler saptandı. Son konizasyondan sonra çok kanamam oldu ve yine ameliyata alındım. Bu hastalığın diğer organlardan üreme şansı nedir? Nasıl takip edilmeli? Rahmimin alınması mı daha iyi, yoksa böyle konizasyonla devam etmem daha mı doğru? Mutlaka ameliyat olmam gerekiyorsa, kışa doğru 3-4 ay sonra yayılma ihtimali yüksek mi? Geç kalmış olur muyum? Yaz ayındayız benim için deniz suyu sakıncalı mı, değil mi? Rumuz H.K. |
|
Sayın H.K. Karsinoma in situ'lu hastalarda genellikle rahim alınır. Çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda ise konservatif yöntemler (tedavi edici konizasyon, lazer tedavisi gibi) kullanılabilir. Ameliyat olamayacak hastalarda rahim bölgesine ışın tedavisi kullanımı ile ilgili yayınlar (intrakaviter) vardır. Karsinoma in situ'nun yayılma olasılığı yoktur. Ancak yayılan tipte kansere dönüşme olasılığı vardır. Bu oran 10 yılda yaklaşık %30-40, 30 yılda bu oran %70-80'e kadar çıkmaktadır. Rahim alındıktan sonra da belirli aralıklarda jinekolojik muaynenin yapılması gereklidir. Şu an denize girmenizde bir sakınca yok, fakat ameliyattan sonra bir süre denize giremeyebilirsiniz. Bunu sizi ameliyat eden doktorla konuşmalısınız. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Evre III (ileri evre) over kanseri (adenokanser) tanısı ile ameliyat oldum. Üç aydır kemoterapi alıyorum. Bu hastalıktan kurtulabilir miyim. Meryem Koç |
![]() |
Sayın Koç, Over kanseri kemoterapinin en etkili olduğu kanserlerden birisidir. Doğru cerrahi yapılması bu hastalığın tedavisindeki en önemli kuraldır. Bu tip hastalıklarda deneyimli bir cerrah tarafından ameliyat edildiyseniz ve yeterli süre ve dozda kemoterapi alırsanız bu hastalıktan tamamen kurtulma şansınız vardır. Tedavileriniz tamamlandıktan sonra kontrollerinizi ihmal etmeyiniz. |
|
![]() |
Merhabalar, Ben 38 yaşında 1 çocuğu olan evli bir bayanım.10 ay kadar önce şiddetli kasık ağrısıyla hastaneye gittim ve acil olarak torsiyone over kist tanısıyla ameliyat oldum. Sol yumurtalık ve tüp ameliyatla alındı. Alınan patoloji sonucu için borderline tümör teşhisi kondu. Doktorum 4 ay kadar sonra içimizin rahat etmesi açısından laparoskopi olmamı istedi. Yapılan laparoskopide sağ yumurtalıktan parça alındı ve karın içi yıkama işlemi yapıldı. Sonuçların çok iyi çıktığını ve şu an için korkulacak bir şeyin olmadığını söyledi. Benim sizlere sormak istediğim şey ise korkularım. Acaba yapmam gereken başka şeyler var mı? Bu tümörün tekrar oluşma ya da başka organlara sıçrama gibi bir ihtimali var mı? .Sizce içim ne kadar rahat edebilir? İnsan psikolojisini çok etkileyen bir hastalık bu.. Beni bu konuda bilgilendirirseniz çok sevinirim.. Sizlere mutlu, sağlıklı günler diliyorum... . Doğa |
![]() |
Sayın Doğa, Sizde over kanseri yok. Bordeline tümör henüz kanserleşmemiş tümördür. Bu tümörün tekrar oluşma riski vardır ancak azdır. Tekrarlama durumunda da bu hastalıktan büyük olasılıkla tamamen kurtulmak mümkündür. Yine bu tümörün başka organlara yayılması çok nadiren olabilir. Bunu patolojik incelemedeki bazı özellikler belirler. Sizin yapmanız gereken düzenli takiplerinizi ihmal etmemenizdir. Çok rahat ve huzurlu olun. Endişelenmenizi gerektirecek bir şey yoktur. |
|
![]() |
Merhabalar, 35 yaşındayım. Rahim kanseri teşhisi ile ameliyat oldum, rahim ve yumurtalıklarım alındı. Ameliyat öncesi sağ andeksiyal kitle, CA125: 1338, frozen malign saptandı. Bundan sonra kemoterapi, radyoterapi görmem patoloji sonuçlarına bağlıydı. Patolojiden gelen sonuçta kapsül şeklindeki sağ yumurtalığın dışında en ufak bir sızma olmadığı için kemoterapi tedavisi görmemem gerektiğine karar verildi. Bir ay önce doktora gittiğimde kan tahlilimin neticesi CA125: 39 çıktı. Doktorum bu rakamın tüberküloz tedavisinde kullandığım ilaçlardan kaynaklandığını yoksa bu rakamın daha düşük çıkacağını, sonuçlarımın çok iyi olduğunu söyledi. (Bu arada ameliyat sonrası tüberküloz hastalığım ortaya çıktı). Bundan sonra yapmam gereken düzenli aralıklarla doktor kontrolüne gitmektir. Önümüzdeki kontrol için doktorum her ihtimale karşı benden mamografi istedi. Sizin bana tavsiyeleriniz nedir? Açıkça beklediğim her gün korkum artıyor, sanki tedavi görmem gerekiyormuş gibi tereddüt ediyorum? İlgi ve alakanız için teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlıklı ve mutlu kalın. Ayşen Yıldız |
![]() |
Sayın Ayşen hanım, Yumurtalık kanserinde en önemli tedavi cerrahidir. Cerrahi tedavinin tam olarak doğru bir şekilde yapılması son derece önemlidir. Kanser cerrahisinde deneyimli jinekologların bu ameliyatı yapması bu nedenle önem kazanmaktadır. Cerrahi sonrası patolojik evreleme yapılır. Burada lenf nodları, omentum, batın yıkantı sıvısında patolojik incelemeler yumurtalıklar ve rahimle birlikte değerlendirilir. Sizde sadece bir yumurtalıkta yerleşmiş ve kapsül dışına çıkmamış bir kanser var (evre Ia). Bu durumda tümörün histolojik tipi ve kötü huylu tümör karakteri (gradı) kemoterapi yapılıp yapılmaması yönündeki kararı etkiler. Örneğin grad 1 evre 1a tümörde cerrahi tedavi tam olarak yapılmış ise her hangi bir ek tedavi yapılmaz. Buna karşılık “clear cell carcinoma” histolojisinde evre Ia bile olsa kemoterapi yapmak gerekir. Yine diğer histolojik kanser tiplerinde grad III olanlarda kemoterapi yapmak gerekir (grad II olanlarda da kemoterapi yapılmasını öneriyoruz). Yumurtalık kanseri olanlarda meme kanseri riski daha fazladır. Bu nedenle memelerinizin yıllık kontrollerini ihmal etmeyiniz. CA125 değerinde artış olursa, bu yumurtalık kanserinde tekrarlamayı gösterebilir. Bunun için birkaç ay süre ile, her ay bu markıra baktırarak sürekli bir artış olup olmadığının kontrolü gerekir. Artış sürekli devam ediyorsa (örneğin: 39, sonra 70, daha sonra 150 gibi) batın tomografisi normal bile olsa hastalığın tekrarından kuşkulanmak gerekir. Batın içi tüberkülozu da bu markırı yükseltebilir, ancak yükselme genellikle over kanserindeki gibi sürekli bir artış şeklinde görülmez. |
|
![]() |
Sayın Adnan bey, 2003 Temmuzda basit bir akıntı ile doktora giden ablamın SMEAR’de kanser hücrelerine rastlandı. Rahim biyopsisinden sonra serviks kanseri tanısı kondu. Karın duvarına sıçrama yaptığı için ameliyat olamadı. Doktorlar yarardan çok zararlı olacağını söyledi. 15 gün içinde tedavi başladı. Günlük 3 dak. 25 seans radyoterapi + haftada 1 gün 7 hafta ışınla beraber kemoterapi (75mg cispilatin) tedavisi gördü ayrıca haftada 1 gün 4 hafta 25 dakika brakiterapi gördü. Tekrar smear alındı kanser hücresi görülmedi tomografi, mammografi temiz çıktı biraz karaciğerde büyüme görüldü. Doktorlar tedavinin şimdilik tamamlandığını söyledi. Ama bizim içimiz rahat değil tekrarlama olasılığı var mı varsa bunu nasıl anlayabiliriz bu tedavi yeterli mi? Başka yapılacak tedavi var mı? Şu an genel durumu iyi kilo kaybı yok iştahı iyi, kanı normalden fazla yani iyi. Saygılarımla Ferdane Kambur |
![]() |
Sayın Ferdane hanım, Serviks kanserinde ameliyat olamayan ve uzak organlara yayılma olmayan hastalarda yapılan çalışmalarda, ilaçla birlikte ışın tedavisi (radyoterapi) uygulamasının sadece ışın tedavisinden daha etkili olduğu görülmüştür. Sizin ablanızın hastalığının tedavisi önerilen bu standart tedavi yöntemidir. Ancak yine de tekrarlama riski vardır. Şu an için ek tedaviye gerek yoktur. Düzenli olarak takiplerini yaptırmalıdır. |
|
![]() |
Sayın doktorum merhaba, Benim annem birkaç aydır kendisinde birtakım değişiklikler olduğu gerekçesiyle doktora gitti. Yapılan kan tahlilinden sonra CA125 değeri önce 63 (özel laboratuarda) daha sonra 89 (araştırma hastanesinde) çıktı bunun üzerine ultrasonda yapılan muayene sonrasında rahimde miyom görüldü ve ayrıca pankreasta genişleme görüldü. Diğer yerlerinde bir şeye rastlanmadı. Şu sıralar karın bölgesinde ağrı hissettiğini söylüyor. Hastaneden henüz bir sonuç alamadık, bizi dahiliye doktoruna sevk ettiler. Annem bilgisayarlı tomografi çekilmesini istiyor ne yapmalıyız? Bazı kanser türlerinin hızlı yayıldığını biliyorum beni bilgilendirirseniz çok sevinirim. Teşekkürler |
![]() |
Sayın Okurumuz, Ailede yumurtalık veya meme kanseri hikayeniz varsa ve kalıtsal özellikler göstermekte ise CA 125 değerinin yüksek olması önem taşımaktadır. Aksi takdirde radyolojik olarak ve fizik muayenede karın bulgularında özellik olmayan ve normal yumurtalıkları olan bir kişide bu markırın değeri azalmaktadır. Ancak yüksek bulunmuş olması ve ikinci kez yapılan tekrarlamada daha fazla yükselmiş olması belirli aralıklarla CA 125 ve batının radyolojik takibini gerektirmekte. Bu bilgiler ışığında annenizin CA 125 değerine tekrar baktırabilir ve yine yükselme saptanırsa batın tomografisi çektirebilirsiniz. Memelerinin kontrolünü yaptırmalısınız. CA 125 sadece yumurtalık kanserinde değil başka kanser tiplerinde, mikrobik hastalıklarda (örneğin tüberküloz), kadın üreme organlarındaki iltihabi durumlar gibi birçok nedenle de yükselmesi mümkündür. Bu nedenle kalıtsal yumurtalık veya meme kanseri hikayesi olmayan kadınlarda jinekolojik takiplerde muayene ve ultrasonografi bulguları normal ise, hastanın önemli yakınması yok ise, bu kan tetkikine bakılması genellikle tarama amacı ile önerilmez. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Ben 55 yaşındayım. Bana evre Ic over kanseri tanısı koyuldu (adenokarsinom). Karnımdaki sıvıda tümör hücreleri bulunmuş. Ameliyat oldum daha sonra kemoterapi almaya başladım. Tümör hücrelerinin karnımda yayılmış olması kurtulma şansımı engeller mi? Fatma Yadigar |
![]() |
Sayın Fatma hanım, Over kanseri (yumurtalık kanseri) farklı bir seyir ve yayılma şekli gösterir. Karında ameliyat sırasında yıkantı sıvısı ile saptanan kanser hücreleri hastalığın evresini yükseltebilir. Ancak endişe etmenize gerek yok. Evre I over kanserinde kurtulma şansı % 90 civarındadır. Kemoterapileri mutlaka yaptırınız. Tedavi sonrası da takiplerinizi ihmal etmeyiniz. |
|
![]() |
Sayın Prof Dr Adnan Aydıner Annem 56 yaşında yumurtalık kanserinden şüphelenilen bir kadın. Bu hastalığın nedeni nedir, kimlerde daha fazladır, belirtileri nedir, erken tanı için ne yapmalı? Ameliyat öncesi tetkikler neler olmalı? Ayşe Kır |
![]() |
Sayın Ayşe hanım, Yumurtalık (over) kanseri genellikle adeti kesilmiş kadınlarda oluşur. Over kanserinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörleri saptanmıştır: 1. Çocuk doğurmamış olmak, kısırlık. 2. Aşırı şişmanlık. 3. Pudraya maruziyet 4. Aile öyküsü: Over kanserlerinin %7-10’u aileseldir. Ailesel over kanserlerinin %65-75’i meme-over kanser sendromu (sendrom = hastalık belirtilerinin bütünü), %10-15’i yere-özgü over kanser sendromu ve %10-15’i kalıtsal “nonpolipozis bağırsak kanser sendromu” ile ilişkilidir. Meme-over ve yere-özgü over kanser sendromlarının BRCA 1 ve BRCA 2 olarak bilinen genlerindeki değişme ile ilişkili olduklarına inanılmaktadır. Bu genler anne veya babadan çocuğa geçer.. Over kanserinde erken tanı: Ailesinde çok sayıda bireyde kanser (over, meme, iki taraflı meme ve erkek meme kanseri) ve erken yaşta over kanser öyküsü olan hastalarda BRCA 1 ve BRCA 2 genlerinin mutasyonu açısından incelenmesi önerilmektedir. Yüksek riskli hastalar 23-35 yaşlarından itibaren yılda bir iki kez kadın doğum muayenesi, “transvajinal renkli doppler özellikli ultrasonografi” ve serum CA 125 incelemelerine tabi tutulmalıdırlar. Hastalar genellikle karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık, karın alt kısmında baskı hissi, bacak ağrısı gibi başka hastalık durumlarına da bağlanabilecek şikayetlerden yakınırlar. Yüzde 50 hasta karında sıvı (asit) veya ele gelebilen kitle ile başvurur. İlerlemiş hastalıkta iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma ve kabızlık yakınmaları olur. Şüphelenilen hastalarda ameliyat öncesi tanı: Over kanserinden şüphelenilen kişilerde kadın doğum muayenesinden sonra akciğer grafisi çekilmelidir. Mide bağırsak şikayetler ve fizik muayene bulgularına göre kolonoskopik (kalın bağırsağa bir çeşit hortum ile makattan girilerek bakılması) inceleme gerekebilir. Over kanseri şüphesi olan tüm hastalara karnın bilgisayarlı tomografisi çekilmelidir. Değerlendirmeyi tamamlamak için tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testlerini de yapmak gerekir. CA 125 over kanserlerinde önemli bir tümör belirtecidir. Kanda bakılır. CA 125’i yüksek olan hastaların %15’inde çoğu iyi huylu olmak üzere karın içi tümörler ve jinekolojik hastalıklar olabileceğini unutmamak gerekir (örneğin endometriozis, uterin leyomiyomlar, karın içi iltihabi hastalık, dış gebelik, pankreatit, siroz, karın zarı iltihabı, karın içinde tuberküloz-sarkoidoz, pankreas kanseri, akciğer kanseri, meme kanseri ve bağırsak kanseri gibi). Hastaların yaklaşık %10’unda tümör belirtecinin normal olduğu da dikkate alınmalıdır. Kimi hastalarda duyarlılığı CA 125’e göre daha düşük olan ve pankreas, meme ve bağırsak karsinomlarda da yükselebilen CA 19-9 ve CEA değerleri de artabilir. |
|
![]() |
Sayın Prof Dr Adnan Aydıner, Kızım 22 yaşında ve henüz evlenmedi. Kızımda sağ yumurtalıkta disgerminom bulundu. Tümör bulunan yumurtalık çıkarıldı. Diğer yumurtalık ta incelenmiş ve tümör bulunmamış. Yayılma saptanmadı. Tümör sadece yumurtalıkta imiş. Evre Ia olduğu söylendi. Hocam bu hastalıkta başka bir tedaviye gerek var mı? Kızım çocuk sahibi olabilir mi? Rumuz: Seven |
![]() |
Sayın Okurumuz, Disgerminomda tanı çok erken dönemde konulmuşsa yani evre Ia ise ek bir tedavi önerilmez. Kemoterapi daha ileri evrelerde uygulanmaktadır. Genellikle 3 veya dört kez kemoterapi verilir. Kızınızın tek yumurtalığı alındığı için ve rahmi yerinde olduğu için çocuk yapabilir. Bu hastalıkta düzenli takip çok önemlidir. |
|
![]() |
Sayın Hocam, 45 yaşındayım yumurtalık kanseri nedeni ile ameliyat oldum. Erken ever olduğu söylendi. Ancak 6 kez kemoterapi önerildi. Bu durum moralimi çok bozdu. Hastalığın gerçekte erken olmadığını düşünmeye başladım. Beni aydınlatırsanız memnun olurum. Ziynet Kurul |
![]() |
Sayın Ziynet Hanım, Kadınlarda yumurtalık kanserinde erken evre bile olsa kemoterapi uygulanması önerilebilir. Erken evrede olmasına karşılık çok az orandaki hastada önerilmeyebilir. Bu daha çok tümörün karakteri ile ilgili bir durumdur. Kemoterapi ameliyattan sonra genellikle 4 veya 6 kez önerilir. Endişelenmeyiniz. Bu hastalıktan kurtulma olasılığınız yüksektir. |
|
Tedaviye ilişkin sorular
![]() |
Sayın hocam, Kasım ayında 16x12 cm büyüklüğünde yumurtalıkta bir tümör saptandı. Yapılan inceleme sonucunda grade I evre Ia over kapsülü tutulmamış kistadenokarsinom tanısı kondu. 2 ay sonra tekrar ameliyat oldum ve karın içinin temiz olduğunu söylediler. Kemoterapiye alerjim olduğu için ilaç alamadım Kanser miyim yoksa kanseri yendim mi? İlaç kullanamıyorsam başka bir şey kullanayım mı? Bitki türü. |
![]() |
Sayn Selviye hanım, Size en erken evre over kanseri tanısı konmuş. Sizde bu hastalığın tekrarlama riski çok düşüktür. Genel olarak kabul edilen görüş grad I evre Ia over tümörlerinde tam olarak doğru ameliyat yapılmış ise ek bir tedavi önerilmemesidir. Herhangi bir bitkisel ilaç kullanmanıza gerek yoktur. Doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin. Meme kanseri yönünden de kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin. |
|
![]() |
Merhaba, Öncelikle böyle bir köşe açtığınız için teşekkürler. Adım Nurten 44 yaşındayım. 1999 yılında Over (yumurtalık) kanseri tanısı kondu 6 ay aralıkla 2 kez ameliyat oldum. 6 kez taxol+cisplatin tedavisi aldım. 6 ay sonra hycamtin yapıldı ama bu tedavi de başarısız oldu. Tahlillerim iyi çıkmasına rağmen hücreler çoğalıyordu. Gemcitabine denendi, 12 seanstan sonra tahliller daha kötü çıktı. CA 340’a ulaştı, rektumun (makat) arkasında bir kitle oluştu. Doktorum ilaçların işe yaramadığını söyledi. Bu kadar çile boşuna mı? Şimdi yeni bir ilaca başlanacak, ayrıca doktorum ameliyat olursam tedavinin daha başarılı olacağını söyledi. SİZCE AMELİYAT OLMAM DOĞRU MU? Kanamalar ve akıntım oluyor oysa gemcitabine başlarken kitle yoktu... sadece CA yüksekti...Şimdi kuşkuluyum başlayacağım bu ilaç da işe yaramaz ise diye.... Yazınızda hedefe yönelik tedavilerin çıktığını okudum, yan etkileri de daha azmış. Bu bulgular doğrultusunda ne yapmalıyım, tedavime nasıl devam etmeliyim, doktor mu değiştirmeliyim? Teşekkürler Nurten Kotan |
![]() |
Sayın Kotan, Hastalığınızda over kanserinde kullanılan ilaçlar verilmiş. Ancak bu ilaçlar hastaların bir kısmında yararlı olmayabilir. Sizdeki yeni sorun nedeni ile ameliyat önerilmesi barsakta tıkanıklığı önlemeye yönelik olabilir. Doktorunuzun önerilerine uymanızı tavsiye ederim. Halen over kanserinde hedefe yönelik tedaviler araştırma protokollerinde uygulanmakta. Bu nedenle, böyle bir protokole girmediğiniz takdirde hedefe yönelik bir ilacı kullanmanız mümkün değil. |
|
![]() |
Sayın hocam, Hastamız ile ilgili olarak aşağıdaki tanı konuldu; over kanseri (SERÖZ PAPİLLER KARSİNOMA) evre III. Hastamız ameliyat edildi, 6 kür kemoterapi uygulandı. İkinci ameliyat öneriliyor. Öneriniz ne?. Hüseyin Güngör |
![]() |
Sayın Güngör, Over kanserinde başlangıçta tam olarak batın içi temizlenmişse (optimal cerrahi), kemoterapilerden sonra ikinci ameliyat uygulaması standart değildir. Araştırma protokollerinde uygulanır. Ancak başlangıçta yapılan ameliyatın tam olarak yapılamadığı kuşkusu var ise, ikinci kez karın açılabilir. İkinci ameliyattan sonra gerekirse ek tedaviler önerilebilir. Doktorlarınızın önerilerine uymanızı tavsiye ederim. Bana sorduğunuz soruyu mutlaka kendi doktorunuza da sorunuz, ameliyatın neden gerekli görüldüğünü öğreniniz. |
|
![]() |
Sayın hocam, Tümör teşhisi ile sol yumurtalığım alındı. Sol böbrek, karaciğer, karın boşluğunda da tümörün yayıldığı saptandı. 6 kez kemoterapi aldım. Kemoterapiden sonra sadece karın boşluğunda olan tümör kaldı ve bu tümörün çıkartılması için ameliyat önerildi. Ameliyat olmalı mıyım yoksa kemoterapi tedavisi mi almalıyım? Bu hastalığın tekrar etme şansı ne? Kurtulur muyum? Başka tedavi önerileriniz var mı? ……… |
![]() |
Sayın okurumuz, Yumurtalık kanseri genellikle karın içinde yayılım gösteren ve uzağa yayılımı daha az görülen bir tümör tipidir. Sizde karaciğerin veya böbreğin yüzey bölgelerinde, zarda olduğunu düşündüğüm tümör bulunmakta iken ilaç tedavileri ile bunların gerilediği anlaşılmaktadır. Bu durumda ameliyat olmanız çok büyük yarar sağlar. Ameliyat sonrası bir kaç kez daha kemoterapi almanızın yararlı olacağını düşünüyorum. Karın içinde bu kadar yayılmış olmasına rağmen bu hastalıkta uzun süreli yaşama hatta kurtulma şansı vardır. Bu nedenle doktorlarınızın önerilerine uyunuz. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Over kanseri tanısı ile (adenokarsinom) tedavi edildim. Ameliyat sonrası altı kez damardan kemoterapi aldım. Şimdi üç ayda bir takip yapılıyor. Size üç sorum var: 1. Bu hastalık ne kadar sıklıkla görülmektedir, kaç tipi vardır? 2. Karın içine ilaç tedavisi uygulaması olduğunu öğrendim. Bana neden bu tedavi uygulanmadı? 3. Takiplerimin nasıl yapılması gerekiyor? Teşekkür ederim. Fatma Kara |
![]() |
Sayın Fatma hanım,
|
|
![]() |
Sayın Prof Dr Adnan Aydıner, Ben 34 yaşındayım ve germ hücreli over kanseri nedeni ile ameliyat oldum. Çok erken evrede hastalığın yakalandığı söylendi. Buna rağmen 3 kez kemoterapi verileceği belirtildi. Kemoterapi verildiği için gerçekte hastalığım daha ileri evrede olabilir mi? Kemoterapi almasam olur mu? Bu hastalıktan kurtulabilir miyim? Ayşe Girgin |
![]() |
Sayın Ayşe hanım, Germ hücreli over kanserleri diğer over kanserlerine göre daha az görülür. Bu grup hastaların büyük bölümüne çok erken evrede bile tanı koyulsa kemoterapi verilir. Sadece evre Ia disgerminomda ve evre I immatür teratomda grad I tümörlerde kemoterapi verilmez. Kemoterapi önerildi ise alınız. Bu konuda kuşkularınız devam ediyorsa doğru bir öneride bulunabilmek için patoloji ve ameliyat raporlarını ayrıntılı olarak gönderiniz. İlaç tedavisine çok duyarlı olan bir tümördür ve erken evrelerde % 90ın üzerinde bu hastalıktan kurtulmak mümkündür. |
|
![]() |
Sayın Hocam, 44 yaşında bir kadınım. Bana evre I “borderline over kanseri” tanısı koyuldu. Ameliyattan sonra hiçbir tedavi önerilmedi. Sizce kemoterapi almam gerekir mi? Her iki yumurtalığım da alındı. Menopoza girmemem için sadece bir tane yumurtalığım alınamaz mıydı? Kamile Yeter |
![]() |
Sayın Kamile hanım, Borderline over (yumurtalık) tümörleri (sınırda over tümörleri) kötü huyla iyi huylu tümörler arasında yer alırlar. Vücudun başka bir bölgesine yayılma olasılıkları son derece düşüktür. Borderline over tümörlerinde eğer patolog dokuların içine kanser gibi yayılmış hücreler gözlemez ise kemoterapi önerilmez. Bu hastalığın asıl tedavisi doğru ve yeterli bir ameliyatın yapılmasıdır. Yayılmış olan tümörlerde ise kemoterapi uygulanır. Kemoterapi verilmesi konusunda karar vermede patoloji raporu çok önem taşır. Bu hastalarda gerekirse ikinci bir patolog tarafından değerlendirme yapılmalıdır. Borderline over tümörlerinde çocuk sahibi olma yönünde bir karar yok ise ameliyatla her iki yumurtalığın alınması ve over kanseri gibi ameliyatın yapılması önerilir. Size de bu şekilde bir ameliyat yapıldığını düşünüyorum. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Bende rahimde sarkom bulundu. Ameliyat oldum. Sarkomun sadece rahimde olduğu ve başka bir bölgeye yayılmadığı söylendi. Ek bir tedavi önerilmedi. Sizce ek tedavi yapılmalı mı? İlaç tedavisinin yeri var mı? Takibim nasıl olmalı? Leyla Meriç |
![]() |
Sayın Leyla hanım, Uterus sarkomunun histolojik tipi ek tedavi verilmesi konusunda yol gösterir. Sizde muhtemelen endometrial stromal sarkom var. Endometrial stromal sarkomda erken evre ise ek tedavi önerilmez. Ancak diğer sarkom tiplerinde erken evre bile olsa ek tedaviler önerilebilir. Endometrial stromal sarkomlarda evre III hastalarda hormon tedavisi ve radyoterapi önerilmektedir. Diğer sarkom tiplerinde ise evre III hastalarda kemoterapi verilebilir. Takipte 2-3 yıl 3 ayda bir muayene, daha sonra 6 ayda bir muayene önerilir. 6-12 ayda bir akciğer grafisi 2 yıl süre ile istenir. Daha sonra yılda bir istenir. Tomografi ve MRI tetkikleri gerekli durumlarda istenebilir. Hastalığın tekrarlama bulguları yönünden eğitim verilmelidir. Her türlü geçmeyen ağrı, öksürük, kilo kaybı, iştahsızlık, vajinal bölgeden kanama gibi belirtilerde hemen hekime başvurmalısınız. |
|
![]() |
Sayın Prof Dr Adnan Aydıner, Annemde rahim kanseri bulundu. Endometriyal karsinom denildi. Ameliyat yapıldı ve ışın tedavisi önerildi. Rahimde sınırlı olan bir tümör olduğu ve başka bir bölgeye yayılmadığı belirtildi. Başka bir tedavi eklemek gerekir mi? Nükhet Balcı |
![]() |
Sayın Nükhet hanım, Sadece rahimde yerleşmiş olan rahim kanserlerinin bir bölümüne ameliyat sonrası ışın tedavisi uygulanır. Işın tedavisi dışında ek başka tedavi yapılmaz. İlerlemiş hastalıkta ise ağızdan veya damardan ilaç tedavisi önerilir. |
|
![]() |
Sayın Hocam, Annem 55 yaşında. Rahim ağzında kanser bulundu. Sonuç küçük hücreli geldi. Işın tedavisi önerildi. Sizce ameliyat olamlı mı? Tedavisi nasıl olmalı? Meral Gür |
![]() |
Sayın Meral Hanım, Küçük hücreli kanser vücutta birçok organda ortaya çıkabilen ve kemoterapiye çok iyi yanıt veren bir kanser tipi. Hastalığın başlangıçtaki yayılma düzeyine göre tedavisi değişir. Erken evrede ameliyat yapılabilir. Işın tedavisi hastalık sınırlı ise hastalığın tekrarlamasını önemli oranda engellemekte. Verdiğiniz bilgiler hastanıza hangi tedavinin uygulanması gerektiği konusunda yeterli değil. Kuşkularınız var ise tüm tetkik sonuçları ile birlikte hastanız tekrar değerlendirilmelidir. |
|
![]() |
Sayın Prof Dr Adnan Aydıner, 55 yaşında bir kadınım. Rahmimde sarkom bulundu. Sadece rahim içinde olduğu ve yayılmadığı söylendi. Bana doktorlar kemoterapi önermediler. Yapılsa daha iyi olur mu? Feride Kaçar |
![]() |
Sayın Feride Hanım, Rahimden çıkan sarkomlarda hastalıkta yayılma yoksa genellikle ameliyat sonrası kemoterapi önerilmez. Kemoterapiye dirençli bir tümördür. Sizin tedavinizle ilgili verilen karar doğrudur. Hekiminizin önerilerini dinleyiniz. |
|
![]() |
Sayın Hocam merhabalar, öncelikle böyle bir site hazırladığınız için çok teşekkürler. Benim sorum; 68 yaşında yumurtalık kanseri teşhisi konulmuş olan bir yakınımla ilgili. Kendisi 1 yıl önce 3. evre yumurtalık kanseriyle ameliyat edildi ve 6 kür kemoterapi gördü. Bu tedavi sonucunda CA 125 degeri ve ultrason sonuçları normaldi ama 3 ay sonra yapılan testlerde CA 125 değeri doktorlarını da şaşırtan düzeyde artış göstermiş. 2. ameliyat yapıldı fakat hiç bir müdahale yapılamadan ameliyat sona erdirildi. Şu anda tekrar 6 kürlük kemoterapi görmekte fakat ilk kür kemoterapiden sonra kan değerleri çok düşük çıktığından kan verilmesi uygun görülmüş. Acaba bu şekilde kemoterapiye devam şansı nedir, ya da kemoterapi görmek onu daha mi fazla olumsuz etkiler ve bu düzeydeki bir hastanın düzelme olasılığı var mıdır? Yanıtınız için şimdiden teşekkürler ve çalışmalarınızda başarılar. E. S. |
![]() |
Sayın E. S., Yumurtalık kanseri kemoterapiden çok yararlanır. Genellikle hastanın durumu uygun olduğu sürece kemoterapiye devam edilmelidir. Hastanızın tamamen düzelme olasılığı yok, ancak kemoterapilerle yaşam süresi uzayabilir. |
|
Tedaviye bağlı yan etkilerle baş etmeye ilişkin sorular
![]() |
Sayın hocam, Ben yumurtalık kanseri ile tedavi gören bir hastayım. Doktorum tedavimde Türkiye’de son bir yıldır kullanılan ve buz uygulaması ile birlikte yapılan bir ilacı önerdi, fakat aldığım bu ilaç parmaklarımın hafif şişmesine ve sızlamasına neden olmaktadır. Bu normal midir? Bu sorunla baş etmek için ne yapmalıyım? Mine Oğuz |
![]() |
Sayın Mine hanım, Bu el-ayak sendromu olarak tanımladığımız kullandığınız ilacın bir yan etkisidir. Bu sorun sadece ellerde değil aynı zamanda ayaklarda da görülebilir. Araştırmalarda bu tedaviyi alan hastaların yaklaşık %30’unda el-ayak sendromunun görülebileceğini ifade edilmektedir. Bu sorunla baş etmek için tedaviden sonra da evde en az 24 saat boyunca buz uygulamasına devam etmeli; bol kıyafetler giymeli; rahat, iyi havalanan alçak topuklu ayakkabılar giymeli; mümkün oldukça el ve ayakları açıkta bırakmalı; sıcak ortamdan ve direkt sıcak su ile temastan kaçınmalı; ılık ve kısa duşlar almalı; ayaklarınızı her fırsatta yüksekte tutmalı ve içecekleri soğuk tüketmelisiniz. Eğer şikayetleriniz artar ise hekiminize bildirmeli ve bir sonraki tedavide ilacı alıp almayacağınızı sormalısınız. |
|